Tam 22 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin kuşatılıp yakılmış ve 37 aydın ve sanatçı diri diri yakılmıştı.
2 Temmuz günü öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinden çıkan Ortaçağ güruhları önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etmiş, ardından Madımak Oteli önündeki araçları ateşe vermişti.
Madımak Oteli’nin de ateşe verilmesi sonucu otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Ozan Türkyılmaz’ın bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirmişti. Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 51 kişi de yanmaktan kendi olanaklarıyla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin linç edilmekten zor kurtulmuştu.
Bu katliam devletin gözetiminde gerçekleştirildi; mezhepçi faşist zihniyetin bir sonucudur. Bu mezhepçi faşist anlayış, AKP’de ve bugün İŞİD gerçekliğinde ete kemiğe bürünmüştür!
Sivas katliamının görüntülerini izleyin, orada bugünkü İŞİD’i görürsünüz; aynı anlayış, aynı Ortaçağ karanlığı…
Bu katliamın gerçek faili, İslamcı gericiliği her fırsatta kullanan TC devletinin kendisidir.
Bu katliamın, gerçekleştirilen bütün kitlesel katliamların hesabı sorulmadan Türkiye’de demokrasinin gelişmesi mümkün değildir.
Bu katliamı unutmamak, unutturmamak, hesabını sormak ve bunu mutlaka başarmak devrimcilerin, demokratların, yurtseverlerin zorunlu görevlerinden biridir.
Sivas katliamının hesabını soralım!