385027_cover_mainslider_big

Yüreklerimiz kanıyor, kelimeler kifayetsiz, acılarımız sınırsız, öfkemiz büyük…

Bugün emek için, barış için, özgürlük ve demokrasi için çarpan yüzlerce yüreği kanla, hunharca susturdular…

Bu yürekler, İslamcı faşist Erdoğan diktasının karanlığına karşı halklarımızın aydınlık yüzleri, ortak duruşu, ortak kararlılığı ve yürüyüşünün öncü yürüyüşçüleriydi…

Temelleri soykırım ve katliamlarla atılan, sürekli katliamlar ve kanla beslenen, varlığını ve geleceğini bu kanlı gelenek ve çizgide gören Türk Devleti ve onun bugün bütün iktidar iplerini elinde tutan Erdoğan, halklarımızın bu ortak sesinde ve ortak yürüyüşünde kendi sonlarını görüyor; devlet uzun vadede, Erdoğan ise yakın gelecekte…

Bu nedenle daha gelişme halindeyken hunharca bir katliamla karşılık verdiler; yüzlerce yüreğe, güzel, umut ve gelecek dolu insanımızı birkaç saniyede katlettiler…

Kürdistan’da her gün dayattıkları katliamları, katliam politikalarını kendi “Merkezlerine” kadar taşıdılar; direniş dalgasının halka halka büyümesinden korkuyorlardı; 7 Haziranda yaşadıkları kâbusun 1 Kasımda tekrarlanmasını istemiyorlardı; bunda sonlarını görüyorlardı…

Erdoğan ve kurduğu “İktidar”, tam anlamıyla bir suçlular topluluğu haline gelmişlerdir, iktidarda kalmak, artık kendileri için bir var oluş sorunudur. Bunun için yapamayacakları kötülük, işlemeyecekleri suç, içine giremeyecekleri insanlık ve ahlak dışı vahşet yoktur.

Son üç ayın kanlı tablosuna bakın, işlenen her cinayette, gerçekleştirilen her katliamda ve insanlık suçunda; baskı, susturma, karartma ve tutuklama hareketinde Erdoğan diktasının kanlı damgasını ve imzasını görürsünüz!

On binler Ankara’da Emek, Barış, Demokrasi taleplerini haykırmaya, haklarımızın ortak duruşunu eylemli olarak sergilemeye hazırlanıyordu.

baris-mitingi_596015002KCK haklarımızın ortak duruşuna çok güçlü bir katkı sunmak, Erdoğan’ın kirli iktidar oyununu boşa çıkarmak için önemli bir adım atacağının, “Eylemsizlik Kararına” yöneleceğinin mesajını vermeye hazırlanıyordu…

Ama bu politik sonuçları çok önemli ve büyük olabilecek adımları daha başlangıç aşamasındayken boşa çıkarmak için Erdoğan diktası, Türkiye tarihinin en büyük katliamlarından birini dayatmaya hazırlanıyordu…

Açık ki, bu katliam, haklarımızın ortak gelecek yürüyüşüne dayatılan bir katliamdır;

Bu katliam, KCK’nin ilan ettiği ve Erdoğan’ın kanlı ve bir o kadar da kirli iktidar oyununu boşa çıkaracak nitelikteki bir tür tek yanlı ateşkes kararını ve onun etki ve sonuçlarını boşa çıkarma hareketidir.

Bu katliam, 7 Haziranın rövanşlarının en kanlı halkalarından biridir, Erdoğan’ın iktidarını ne pahasına olursa olsun sürdürme kararının bir uygulanmasıdır.

Bu katliam, sadece iktidarda kalma, faşist diktasını kalıcılaştırma çizgisinin kanlı bir uygulaması değil, aynı zamanda her türlü muhalefeti susturma, bastırma, tam bir korku imparatorluğu egemen kılma ve umutları katletme stratejisinin devamı ve en üst düzeyde yeniden ilanıdır!

Ama bu kez başaramayacak, başaramayacaklardır.

Çünkü halkımız, daha öncesi bir yana, bu son üç ayda sergilediği destansı direnişlerle, Cizre’de, Amed’de, Silvan’da, Nusaybin’de, Varto’da, Bismil’de ve onlarca merkezde bunu kanıtladı. Türkiye devrimci, sosyalist, demokrat, emek, barış ve özgürlük güçleri kararlılıklarını ortaya koydular; ortak mücadele ve geleceğe birlikte yürüme iradesinin güçlü işaretlerini verdiler; bu katliamla bu, artık dönülmez bir noktaya gelmiş bulunmaktadır…

Acılarımız çok büyük, yüreklerimiz kan ağlıyor…

10 Ekim Ankara Katliamını lanetliyoruz!

cq8u-ixveaee9spHalklarımızın ortak özgürlük mücadelesinde, Emek, Barış, Demokrasi ve Özgürlük yürüyüşünde yaşamını yitiren güzel insanlarımızın, yoldaşlarımızın anılarını saygıyla anıyoruz!

Haklarımızın başı sağ olsun!

                                                                                         10 Ekim 2015

                                                                                         M. Can Yüce

 

 

News Reporter

Bir yanıt yazın