120 binde fazla insanı, kadını, cocuğu, erkeği, yaşlıyı, bütün bir şehir halkını bir haftadır her türlü yaşam olanaklarndan yoksun bırakmak; çatılara konumlandırılan keskin nişancılarla özellikle çocukları katletmek, ölümle, açıklıkla, her türlü insanlık dışı araçla teslim almayı hedeflemek, hangi dinde, hangi inançta, hangi kültürde, hangi ahlakta, hangi vicdanda,hangi yasa ve anayasada var?

Cizre ölüm çemberinde, insanlarımız öldürülüyor, ölüyor. Şimdiye kadar 11 insanımız katledildi, onlarca yaralı var. Açlıkla, susuzlukla, hastalıkla 21. Yüzyılın “Tedib ve Tenkil hareketi” gerçekleştiriliyor!

İnsanlarımız ölülerini defnedemiyor. Ölülerini günlerce derin dondurucularda saklamak durumunda kalan annelerin, babaların, kardeşlerin tanımsız acıları, trajedileri hiç mi yürekleri ve vicdanları sızlatmıyor?

Her ağzınızı açtığınızda “birlik ve bütünlük”ten söz eden siz “demokratlar”, “Muhalif” basın, Cizre’de dayatılan ölüm zindanını, ölüm ablukasını, Diyarbakır Zindan vahşetini kat kat aşan, eşine ender  rastlanan bu büyük trajediyi, aynı zamanda destansı direnişi görmüyor musunuz? Bu vahşeti görmeyen gözler, duymayan vicdanlar, Kürtlere tek bir söz syleme hakları olabilir mi?

TC’nin, Erdoğan diktasının bu tarihte eşine az rastlanan zulmüne, Cizre etrafındaki ölüm ablukasına dur diyelim!

HDP Eşbaşkanı S. Demirtaş ve HDP Vekillerinin, bütün halkımızın Cizre Yürüyüşünü Selamlıyorum!

Tüm dostlarımızın ortak yürüyüşe omuz vermekeye çağırıyoruz!

              10 Eylül 2015                                                                                           

             M. Can Yüce